15 Aralık 2011 Perşembe

AZİZ MAHMUT HÜDAİ HZ.



Bir gün padişah 3. Murat istanbul'daki islam alimlerini sarayına davet eder. tabi Aziz Mahmud Hüdayi hazretleri de o davete icabet eder. yolda halktan bazı kimselerin odun yokluğundan dolayı padişah 3. Murat a içerlediklerini görür. hikayelerini dinler ve yoluna devam eder. saraya geldiğinde 3. Murat ın elinde bir iğne kutusu vardır ve oradaki alimlere sorar:
- bana bu kutunun içinde ne olduğunu söyleyebilir misiniz?
alimler bunun bir iğne kutusu olduğunu ve iğne olabileceğini söyler. padişah devam eder:
- bir deve de olamaz mı peki?
bundan sonra Aziz Mahmud Hüdayi hazretleri söz alır:
- sultanım! siz nasıl ki şu anda halkınızın odunsuz kaldığından habersizseniz bizim de bu kutunun içinde ne olduğunu bilmeye kudretimiz yetmez. dediğiniz gibi; bu kutuya bir deve de sığabilir bir küçük kertenkele de.
padişah halkının yakacak odununun kalmadığını çağırdığı alimden öğrendiği ve halkıyla bağının kopuk olduğunu anladağı an şaşırır ve elindeki iğne kutusunu yere düşürür. düşen kutunun içinden çıkan ise bir kertenkeledir.



‎*-*-* AZİZİM MAHMUT *-*-*

Bir gün Üftâde Hz., talebeleriyle kıra çıkmıştı. Talebeler hocalarına takdim etmek üzere, çiçeklerden demet yaparak huzûra getirdiler. Herkesin çiçeğini kabûl eden Üftâde hz., Azîz Mahmûd Hüdâyî nin getirdiği kırık saplı çiçeği görünce; "Evlâdım! Bütün arkadaşların demet demet çiçek getirdikleri hâlde, sen niçin sapı kırık bir çiçek getirdin?" diye sordu. Hüdâyî de; "Efendim, zât-ı âlinize ne takdim etsem azdır. Fakat hangi çiçeği koparmak için eğilsem, o çiçeğin; Allah(c.c.)ü teâlâyı zikrettiğini gördüm. Ancak, bu gördüğünüz sapı kırık çiçeğin zikredemediğini görünce, onu size getirdim. Kusûrumu bağışlamanızı istirhâm ederim" dedi. Bu cevap, Üftâde hazretlerinin çok hoşuna gitti ve Azîz Mahmûd Hüdâyî ye hayır duâlarda bulundu.



*-* AZİZ MAHMUT HÜDAİ HZ. nin Türbesini ziyaret edenler için yaptığı dua...*-*

Yolumuzda bulunanlar ömürlerinde bir kere türbemize ziyarete gelenler kıyamete kadar bizimledir bizi sevenler ömürlerinde fakirlik görmesinler imanlarını kurtarmadıkca ölmesinler öleceklerini bilsinler ve haber versinler ve ölümleri denizlerde olmasın.



*-*-* AZİZİM MAHMUT *-*-*

Nedir bu ellere ayak nedir bu dillere dudak aç gözünü ibretle bak alem bir temaşagah imiş. Alan sensin veren sen kılan sen ne verdinse odur dahi nemiz var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder